Amerika Birleşik Devletleri'nin Brezilya’nın dijital ticaret uygulamalarına yönelik resmi soruşturma başlatması, iki ülke arasındaki gerilimi artırdı. Soruşturmanın odağında, Brezilya Merkez Bankası tarafından işletilen anlık ödeme sistemi 'Pix' yer alıyor. ABD’li şirketlerin bu sistem karşısında rekabet gücünü yitirdiği yönündeki şikayetler, bu adımın temelini oluşturuyor.
Soruşturma kararı, 9’unda (yerel saatle) ABD Ticaret Temsilciliği(USTR) tarafından Jamieon Greer’in açıklamalarıyla duyuruldu. Greer, Brezilya’nın bazı ticaret ortaklarına ‘ayrımcı avantajlar’ sağlarken, ABD’li şirketlere karşı hem gümrük tarifesi hem de teknik engeller uyguladığını savundu. Özellikle Amerikan ödeme devi ve finansal teknoloji şirketlerinin Brezilya pazarında dışlandığını dile getirdi.
Greer’a göre, Brezilya hükümeti yerel fintech ve ödeme altyapısını destekleyici düzenlemeler getirirken, yabancı şirketlere yönelik denetimleri artırıyor. 'Pix' sisteminin ağırlığının Visa(V), Mastercard(MA) gibi geleneksel ödeme altyapılarını tehdit edecek noktaya gelmesini ise endişe verici olarak nitelendirdi.
Soruşturmada ayrıca, Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik ‘siyasi sansür’ uygulamaları da yer alıyor. Örneğin geçen yıl 8 Ağustos’ta, Brezilya Federal Yüksek Mahkemesi, Elon Musk’un yasa gereği yerel temsilci atamaması nedeniyle X platformunun ülkede faaliyetini durdurma kararı almıştı. Bu tür adımların, yabancı şirketleri hedef alıyor olabileceği yönünde Washington’da şüphe oluştuğu belirtiliyor.
Trump yönetimi de bu gerginliğe doğrudan müdahil oldu. 7 Temmuz’da sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Jair Bolsonaro hakkında süren yargı süreçlerinin sona ermesini talep etti ve bunu “siyasi cadı avı” şeklinde niteledi. Kısa bir süre sonra ise Brezilya Devlet Başkanı Lula’ya gönderdiği mektupta, Pix sistemi ve dijital ticaret politikaları hakkında bir soruşturma başlatılacağını belirterek, 1 Ağustos’tan itibaren Brezilya’dan ithal edilen ürünlere yüzde 50 oranında yüksek vergi uygulanabileceği tehdidinde bulundu.
Pix, 2020 yılında Brezilya Merkez Bankası tarafından geliştirilen gerçek zamanlı ve neredeyse sıfır maliyetli bir ödeme sistemidir. Haftanın yedi günü 24 saat işlem yapılmasına olanak sağlayan sistem, kullanıcıların banka hesap numarası veya QR kod ile doğrudan ödeme yapabilmesine imkân tanıyor. Şu anda 150 milyonun üzerinde kullanıcı ve 60 milyonun üzerindeki şirket Pix’i kullanıyor. Brezilya’da sokak satıcılarından kamu hizmeti fatura ödemelerine kadar neredeyse her alanda bu sistemle ödeme yapılabiliyor.
Ancak bu yaygınlık, ABD’li finans şirketlerinin altyapılarıyla çelişiyor. Özellikle, dolara bağlı olmadan, Pix üzerinden yerel hesaplara istikrarlı kripto paralar gönderilmesine izin veren blokzincir fintech çözümlerinin türemesi, ABD’li yetkililerde kendi maliyetli ödeme sistemlerinin dışlanacağı yönünde endişe yaratıyor.
Trump ve ABD hükümeti bu durumu yalnızca teknolojik rekabet değil, stratejik bir tehdit olarak da değerlendiriyor. Pix’in hızlı yayılışı sayesinde, SWIFT, PayPal ve Western Union gibi geleneksel küresel ödeme ağlarına gerek kalmadan sınır ötesi işlemler yürütülebiliyor. Bu durum, dolar egemenliğine doğrudan meydan okuma anlamına geliyor.
Üstelik Brezilya'nın Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika ile birlikte anti-Amerikan çizgideki ekonomik grup BRICS’in bir üyesi olması, ABD'nin bu konudaki hassasiyetini daha da artırıyor. BRICS, geçen yıl 'BRICS Pay' adlı sistemle dolar dışı çok taraflı ödeme pilot uygulamasını başlattı. Rio de Janeiro’da gerçekleşen son BRICS zirvesinde, ortak bir rezerv para birimi fikri tartışmaya açıldı. Bu gelişmeler, Trump’ın sert tepkileri ve yüksek tarifeli yaptırım tehditleriyle karşılık buldu.
Sonuç olarak, Pix artık sadece bir dijital ödeme aracı değil; küresel finansın yapısal dönüşümünü temsil eden simgesel bir sistem olarak görülüyor. ABD ile Brezilya arasındaki bu anlaşmazlık da, sadece dış ticareti değil, dijital finansın geleceği ve doların küresel rolünü şekillendirme yolundaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.
Yorum 0